Dildeki Tat Haritası Efsanesi Neden Yanlıştır?
Uzun yıllar boyunca okullarda öğretilen ve ders kitaplarında yer alan "tat haritası" efsanesi, dilin farklı bölgelerinin farklı temel tatlara (tatlı, tuzlu, ekşi, acı) karşı daha hassas olduğunu iddia ederdi. Örneğin, dilin ucunun tatlıyı, kenarlarının tuzlu ve ekşiyi, arkasının ise acıyı algıladığı söylenirdi.
Ancak bu fikir, 1901 yılında Alman bilim insanı D.P. Hänig'in araştırmalarının yanlış yorumlanması sonucu ortaya çıkmış ve 1970'lerde yapılan daha detaylı araştırmalarla tamamen çürütülmüştür. Gerçekte, dilin üzerinde bulunan ve "tat tomurcuğu" adı verilen binlerce tat alıcısı, beş temel tadı da (tatlı, tuzlu, ekşi, acı ve umami) algılayabilir. Her bir tat tomurcuğu, bu tatların hepsine duyarlı hücreler içerir. Dilin farklı bölgelerinde belirli tatlara karşı hafif bir hassasiyet farkı olabilse de, bu farklar önemsizdir ve hiçbir bölge tek bir tada özel değildir. Yani dilimizin her yeri, tüm temel tatları algılama yeteneğine sahiptir.