Döviz Açığı: Cari Açık (Cari İşlemler Açığı) Ne Demektir?
Cari açık veya daha doğru bir ifadeyle cari işlemler açığı, bir ülkenin belirli bir dönemde (genellikle bir yıl) yurt dışından elde ettiği toplam gelirin, yurt dışına yaptığı toplam ödemeden daha az olması durumudur. Kısacası, ülkeye giren dövizin, ülkeden çıkan dövizden daha az olması anlamına gelir.
Cari İşlemler Dengesinin Bileşenleri: Bir ülkenin cari işlemler dengesi dört ana kalemden oluşur: 1. Dış Ticaret Dengesi: Mal ihracatı gelirleri ile mal ithalatı giderleri arasındaki farktır. Bu, en büyük kalemdir. 2. Hizmetler Dengesi: Turizm, taşımacılık, bankacılık gibi hizmet ihracatı gelirleri ile hizmet ithalatı giderleri arasındaki farktır. 3. Birincil Gelir Dengesi: Yurt dışındaki vatandaşların veya şirketlerin kar, faiz, temettü gibi yatırım gelirleri ile yurt içindeki yabancıların elde ettiği yatırım gelirleri arasındaki farktır. 4. İkincil Gelir Dengesi: İşçi dövizleri, hibeler gibi karşılıksız para transferlerini içerir.
Cari Açık Nasıl Oluşur?: Eğer bu dört kalemin toplamı negatif bir değer verirse, yani ülkenin toplam döviz giderleri, toplam döviz gelirlerinden fazla olursa, "cari açık" ortaya çıkar. Bu durum, genellikle ülkenin ürettiğinden daha fazla tükettiğinin ve aradaki farkı dış kaynaklarla finanse ettiğinin bir göstergesidir.
Nasıl Finanse Edilir ve Riskleri Nelerdir?: Cari açık, ülkeye giren yabancı sermaye ile finanse edilmek zorundadır. Bu finansman, "doğrudan yabancı yatırımlar" (örneğin, yabancı bir şirketin Türkiye'de fabrika kurması), "portföy yatırımları" (yabancıların hisse senedi veya tahvil alması) veya "dış borçlanma" yoluyla sağlanır. Eğer bir ülke sürekli ve yüksek oranda cari açık veriyorsa ve bu açığı kısa vadeli sıcak para veya borçlanma ile finanse ediyorsa, bu durum ekonomiyi dış şoklara karşı kırılgan hale getirir. Yabancı sermaye çıkışı durumunda, ülke ciddi bir döviz kuru krizi ile karşı karşıya kalabilir.