Uluslararası Ticaretin Temeli: Karşılaştırmalı Üstünlük
Karşılaştırmalı Üstünlük teorisi, 19. yüzyılın başlarında ekonomist David Ricardo tarafından geliştirilmiş ve uluslararası ticaretin neden her iki taraf için de faydalı olduğunu açıklayan temel bir ekonomik ilkedir. Bir ülkenin, bir malı diğer tüm ülkelerden daha ucuza (daha az kaynakla) üretebilmesi "mutlak üstünlüğe" sahip olması anlamına gelir. Ancak ticaretin temelini mutlak üstünlük değil, karşılaştırmalı üstünlük oluşturur.
Fırsat Maliyeti Anahtardır: Karşılaştırmalı üstünlük, bir ülkenin bir malı, diğer ülkeye göre daha düşük bir "fırsat maliyeti" ile üretebilmesi yeteneğidir. Fırsat maliyeti, o malı üretmek için başka hangi malın üretiminden vazgeçilmesi gerektiğidir.
Klasik Örnek: Ricardo'nun klasik örneğinde, İngiltere ve Portekiz hem kumaş hem de şarap üretmektedir. Portekiz, her iki malı da İngiltere'den daha az işçiyle, yani mutlak üstünlükle üretebilsin. Ancak, Portekiz şarap üretiminde çok daha verimliyken, İngiltere kumaş üretiminde nispeten daha az verimsizdir. Bu durumda, Portekiz'in şarap üretmenin fırsat maliyeti (vazgeçtiği kumaş üretimi), İngiltere'ninkinden daha düşüktür. Dolayısıyla Portekiz şarapta, İngiltere ise kumaşta karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir.
Ticaretin Kazanımları: Teoriye göre, her ülke karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olduğu malın üretiminde uzmanlaşmalı ve diğer malı, diğer ülkeden ithal etmelidir. Örneğimizde, Portekiz tüm kaynaklarını şarap üretimine, İngiltere ise kumaş üretimine ayırmalı ve birbirleriyle ticaret yapmalıdırlar. Bu uzmanlaşma ve ticaret sonucunda, her iki ülkenin de toplam üretim miktarı ve tüketim seviyesi, ticaret yapmadıkları duruma göre daha yüksek olacaktır. Bu ilke, küreselleşmenin ve serbest ticaretin ardındaki temel mantığı oluşturur.